Leonardo Da Vinci Sözleri

test1

Bilim kumandandır, pratik ise asker.

Kör edici cehalet bizi yanıltıyor. Ey zavallı faniler, gözlerinizi açın!

Bağırmanın olduğu yerde gerçek bilgi yoktur.

Her hareket bir amaç ile gerekçelendirilmelidir.

Zorunluluk tabiatın hizmetçisi ve rehberidir.

Yapmanın önemini çok iyi kavradım. Bir şeyi bilmek yetmez, tatbik etmek gereklidir. İstekli olmak da yetmez, yapmalıyız.

İyi değerlendirilmiş bir gün rahat uyku getirir. İyi değerlendirilmiş bir hayat da rahat ölüm getirir.

Sağduyu; öbür duyuların kendisine verdikleri hakkında hükmeden şeydir.

İnsanlar; hiçbir şey algılamayan, gözleri açık hiçbir şey görmeyen insanlarla konuşuyor. Onlarla konuşuyorlar ama hiçbir cevap alamıyorlar. Kulakları olan ama hiçbir şey duymayanlara hayran oluyorlar. Görmeyenler için lambalar yakıyorlar.

Gözyaşları beyinden değil kalpten gelir.

Tabiat, bütün gerçek bilginin kaynağıdır. Tabiatın kendi mantığı ve kendi kanunları vardır. Tabiatta sebepsiz sonuç ve gereksiz buluş yoktur.

İnsan inceliği hiçbir zaman tabiatın yaptıklarından daha güzel, daha sade ve daha sarih bir icat yaratmayacaktır. Çünkü tabiatın icatlarında hiçbir şey eksik değildir ve hiçbir şey fazla değildir. 

Üç sınıf insan vardır: Görenler, gösterileni görenler ve görmeyenler.

Cesaret nasıl canı tehlikeye atarsa korku da onu korur.

İnsanı en çok kandıran kendi fikirleridir.

İyi talih nereye girerse, haset orayı kuşatır ve hücum eder. Sonunda geriye keder ve pişmanlık kalır.

Eşyanın hakikati üstün akılların temel gıdasıdır.

Bölünen bir krallık mutlaka yıkılır. Aynı şekilde birçok araştırmalar arasında bölünmüş bir akıl da karışır ve kendini kurutur.

Evlenmek, en zararsızı çekmek ümidiyle elinizi yılan dolu bir çuvala sokmaktır.

En çoka sahip olan kaybetmekten en çok korkandır.

Hiçbir şey otoriteyi susmak kadar güçlendirmez.

İnsan ayağı bir mühendislik başyapıtı ve bir sanat eseridir.

Bilgelik tecrübenin evladıdır.

Teori olmadan pratik isteyen kişi, pusulasız ve dümensiz denize açılan ve nereye gittiğini bilmeyen denizci gibidir.

Öğrenmek asla aklın gücünü tüketmez.

Kötülükle ilk başta mücadele etmek en sonda mücadele etmekten kolaydır.

Bir tartışmayı sırtını otoriteye yaslayarak yürütmeye kalkan kişi zekasını kullanmıyordur. Sadece hafızasını kullanıyordur.

Tabiat asla kendi kanunlarını çiğnemez.

Kelimelerle ifade edilen tüm bilgiler var olduğu kadar çabuk yok olacaktır ama yazılı kelimeler buna istisnadır.

Geçmişin ve dünyadaki mekanların bilgisi insan aklının gıdası ve süsüdür.

Tabiat sebeple başlar ve tecrübe ile biter. Biz ise tersini yapmak zorundayız: Tecrübe ile başlayacağız ve ondan yola çıkarak sebebi araştıracağız.

Başta direnmek sonda direnmekten kolaydır.

Çağdaş sanat yerine antik sanatı taklit etmek yeğdir.

Basitlik en iyi gelişmişliktir.

Şüphesiz ki doğru ile yanlışın arasındaki ilişki ışık ile karanlık arasındaki ilişkisiyle aynıdır.

Kullanmayı bilene zaman yeterince uzun gelir.

Sanat eseri asla bitmez. Sadece yarım bırakılır.

İnsanları sevgi değil korku harekete geçirir. Bunu okulda öğretmiyorlar ama doğru.

Nasıl yaşamayı öğrendiğimi zannederken aslında nasıl ölmeyi öğreniyormuşum.

Demir işlemezse paslanır, su akmazsa bulanıklaşır... Aynı şekilde atalet zihindeki canlılığı kurutur.

Şüphesiz ki çok sevmek, sevilen şeye dair çok bilgi sahibi olmakla mümkündür. Eğer o şeyi az biliyorsanız ya az sevebilirsiniz ya da hiç.

Bir nehirde elinizi dokundurduğunuz su damlası çoktan gitmiş olanların en sonuncusudur ve gelmekte olanların da ilkidir. İçinde bulunduğumuz "an" da buna benzer.

Tecrübe hata yapmaz. Hata yapan sadece ondan kabil olmadığı şeyleri bekleyen yargılarınızdır.

Gerçek, zamanın tek evladıdır.

Ruh, el ile birlikte çalışmıyorsa sanattan söz edilemez.

Hayat çok basit: Bir takım şeyler yaparsınız ve çoğu bir işe yaramaz ama birkaçı işe yarar. İşe yarayanı daha çok yaparsınız ve çok işe yarasa herkes hemen onu taklit eder. Sonra başka bir şey yaparsınız. Püf noktası başka bir şey yapmaktır. 

Entellektüel tutku şehveti kovar.

En soylu zevk, anlamaktır.

Yüksek zekalı adamların en aktif olduğu an hiçbir iş yapmadıkları andır.

Gençlikte edinilen bilgi ihtiyarlığın sıkıntılarını engeller. Eğer ihtiyarlığın gıdasının bilgelik olduğunu anlarsanız, öyle çalışırsınız ki ihtiyarlıkta besininiz eksik olmaz.